Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AYIP : Turkish Turkish

kusur, eksiklik

AYIP : Turkish Turkish

utanç veren, çirkin, yakışıksız

AYIP ETMEK ( YA DA YAPMAK) : Turkish Turkish

yakışıksızca davranmak, beklenmedik ya da istenmeyecek davranış göstermek

AYIP YERLER : Turkish Turkish

vücutta her zaman örtülü tutulması gereken yerler, mahrem yerler

AYIPENÇESİ : Turkish Turkish

kıyıları düzensiz, sivri dişli büyük yaprakları olan, başak biçiminde çiçekli bitki

AYIPENÇESİGİLLER : Turkish Turkish

ayı pençesi vb. otsu ya da çalımsı bitkiler familyası

AYIPINI ÖRTMEK : Turkish Turkish

kendisinin ya da birinin kusurunu kapatmaya çalışmak

AYIPINI YÜZÜNE VURMAK : Turkish Turkish

irinin kusurunu yüzüne söylemek

AYIPLAMA : Turkish Turkish

ayıplamak eylemi, kınama, °takbih

AYIPLAMAK : Turkish Turkish

kınamak, yakıştırmamak, takbih etmek

AYIPLAYICI : Turkish Turkish

kusur bulan, ayıplayan

AYIPLI : Turkish Turkish

ayıbı, kusuru olan, defolu

AYIPSINMAK : Turkish Turkish

- den) ds utanmak, ayıp saymak

AYIPSIZ : Turkish Turkish

ayıbı, kusuru olmayan, alnı ak, temiz, kusursuz

AYIPTIR SÖYLEMESİ : Turkish Turkish

unu söylemek size karşı saygısızlık olacak ama söylemek zorunluğunu duyuyorum anlamında özür dilemek için kullanılır

AYIPTIR SÖYLEMESİ : Turkish Turkish

övünmek gibi olmasın ama

AYIRAÇ : Turkish Turkish

cisimleri, bileşime ya da ayrışıma uğratarak niteliklerini belirtmede kullanılan madde, °miyar

AYIRAN : Turkish Turkish

işığı yalın öğelerine ayırma özelliği olan

AYIRICI : Turkish Turkish

ayırma özelliği ya da gücü olan

AYIRMA : Turkish Turkish

ayırmak eylemi

AYIRMAÇ : Turkish Turkish

ir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum ya da öğe, °farika

AYIRMAK : Turkish Turkish

ölmek

AYIRMAK : Turkish Turkish

ir şeyi herhangi bir nedenle bir tarafa koymak, saklamak

AYIRMAK : Turkish Turkish

ir bütünden bir parçayı koparmak

AYIRMAK : Turkish Turkish

ir yeri bir engelle bölmek