Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AYLAMA : Turkish Turkish

yapıda her taş sırasının geriye çekilerek örüldüğü, bir açıtın üst bölümünü örten tonoz

AYLAMAK : Turkish Turkish

eklemek

AYLAMAK : Turkish Turkish

sürmek, devam etmek

AYLAMAK : Turkish Turkish

ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak

AYLANDIZ : Turkish Turkish

sedefotugillerden, avrupa'ya çin'den getirilmiş, kısa zamanda yetişip boy attığı için bir gölge ağacı olarak dikilen, kötü kokan bir ağaç, kokarağaç (ailanthus glandulosa)

AYLANMAK : Turkish Turkish

gezmek

AYLANMAK : Turkish Turkish

dönüp dolaşıp aynı yere gelmek

AYLI : Turkish Turkish

üzerinde ay biçimi bulunan

AYLI : Turkish Turkish

ay ışığı olan, mehtaplı

AYLIK : Turkish Turkish

irine, görevi karşılığı olarak ya da geçimi için her ay ödenen para, °maaş

AYLIK : Turkish Turkish

ir ay içinde olan ya da bir ay süren

AYLIK : Turkish Turkish

ayda bir kez yapılan ya da çıkan

AYLIK : Turkish Turkish

elli bir aydan beri var olan

AYLIK ALMAK : Turkish Turkish

ir aylık çalışma karşılığında para almak

AYLIK BAĞLAMAK : Turkish Turkish

emekli olan ya da başka nedenlerle çalışmayanlara her ay için belli bir parayı ödemeyi üstlenmek

AYLIK VERMEK : Turkish Turkish

aylık olarak üstlenilen parayı ödemek

AYLIKA GEÇMEK : Turkish Turkish

her ay belirli bir para almak için işe başlamak

AYLIKA GEÇMEK : Turkish Turkish

gündelikten ya da ücretten maaşlı kadroya geçmek

AYLIKÇI : Turkish Turkish

aylıkla çalışan

AYLIKÇI : Turkish Turkish

aşka geliri olmayıp aldığı aylıkla geçinen kimse

AYLIKÇILIK : Turkish Turkish

aylıkçı olma durumu

AYLIKLI : Turkish Turkish

aylık alan (kimse), maaşlı

AYLIKLI : Turkish Turkish

karşılığı aylıklarla ödenen

AYMAK, -AR : Turkish Turkish

kendine gelmek, ayılmak

AYMAK, -AR : Turkish Turkish

gerçeği anlamak