Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AYSIZ : Turkish Turkish

ay ışığı olmayan (gökyüzü, gece)

AYTIŞMAK : Turkish Turkish

atışmak, münakaşa etmek

AYVA : Turkish Turkish

gülgillerden, çiçekleri iri ve pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (cydonia vulgaris)

AYVA : Turkish Turkish

u ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi

AYVA GÖBEKLİ : Turkish Turkish

göbeği çukur olan (kimse)

AYVA TÜYÜ : Turkish Turkish

vücuttaki ince, sarı tüyler

AYVALIK : Turkish Turkish

ayva ağaçlarının çok bulunduğu yer

AYVAN : Turkish Turkish

üyük salon, sofa, °eyvan

AYVAN : Turkish Turkish

ir tarafı dışarıya açık olan oda

AYVAYI YEMEK : Turkish Turkish

kötü bir duruma düşmek

AYVAZ : Turkish Turkish

üyük konaklarda mutfak ve yemek hizmetlerinde çalıştırılan uşak

AYVAZ : Turkish Turkish

koca, erkek, eş

AYVAZ : Turkish Turkish

karşılık, bedel

AYVAZ KASAP HEP BİR HESAP : Turkish Turkish

ha öyle ha böyle, ikisi de bir

AYYAR : Turkish Turkish

dolandırıcı, °hilekâr

AYYAŞ : Turkish Turkish

ıçkiye düşkün, içkici, içken, °alkolik, °bekri

AYYAŞLIK : Turkish Turkish

ayyaş olma durumu, °alkolizm

AYYUK, -KU : Turkish Turkish

göğün en yüksek yeri

AYYUK, -KU : Turkish Turkish

göğün kuzey yarımküresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı

AYYUKA ÇIKMAK : Turkish Turkish

(ses için) yükselmek

AYYUKA ÇIKMAK : Turkish Turkish

(dedikodu için) herkesçe duyulmak, yayılmak

AZ : Turkish Turkish

alışılmış olandan, umulandan ya da gerekenden eksik, niceliği küçük, "çok" karşıtı

AZ : Turkish Turkish

nicelik, güç, nitelik, süre bakımından eksiklik bildirir

AZ : Turkish Turkish

alışılmış olandan, umulandan ya da gerekenden eksik, niceliği küçük, "çok" karşıtı

AZ : Turkish Turkish

nicelik, güç, nitelik, süre bakımından eksiklik bildirir