Turkish
(BİRİNİN) KULAĞINI DOLDURMAK : Turkish Turkish
ir kimseye
başkasından bilgi almadan önce- konu üzerinde bilgi verirken kendi düşüncesini aşılamak
(BİRİNİN) KÜNYESİNİ OKUMAK : Turkish Turkish
ayıplarını yüzüne vurarak bir kimseye sövmek
(BİRİNİN) KUYRUKUNA BASMAK : Turkish Turkish
irini incitip saldırıda bulunmasına yol açmak, °tahrik etmek
(BİRİNİN) KUYRUKUNU KISTIRMAK : Turkish Turkish
irini güç bir duruma düşürmek
(BİRİNİN) KUYUSUNU KAZMAK : Turkish Turkish
irinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek
(BİRİNİN) LEŞİNİ ÇIKARMAK : Turkish Turkish
çok dövmek, adamakıllı dövmek
(BİRİNİN) LEŞİNİ SERMEK : Turkish Turkish
öldürmekle tehdit etmek
(BİRİNİN) LOKMASINI DÖKMEK : Turkish Turkish
ir ölünün anısı için lokma döküp dağıtmak
(BİRİNİN) LOKMASINI SAYMAK : Turkish Turkish
sofrasında yemek yiyen kimsenin ne kadar yediğine dikkat etmek
(BİRİNİN) MAHKEMEDE DAYISI OLMAK : Turkish Turkish
yüksek bir orunda koruyucusu, kayırıcısı bulunmak
(BİRİNİN) MAHREMİYETİNE GİRMEK : Turkish Turkish
ir kimsenin özel yaşamını öğrenecek kadar ona yakın olmak
(BİRİNİN) MAŞASI OLMAK : Turkish Turkish
sakıncalı bir işte biri tarafından kullanılmak
(BİRİNİN) MASKARASI (OLMAK) : Turkish Turkish
irinin eğlencesi, kepazesi, soytarısı (olmak)
(BİRİNİN) MASKARASINI ÇIKARMAK : Turkish Turkish
irini rezil etmek, küçük düşürerek gülünç duruma sokmak
(BİRİNİN) MASKESİNİ KALDIRMAK : Turkish Turkish
gizli amaçlarını, gerçek niteliğini ortaya çıkarmak
(BİRİNİN) NABZINA GİRMEK : Turkish Turkish
elindeki tüm olanakları kullanarak birinin hoşnutluğunu kazanmak, birini yola getirmek ve düşüncelerini benimsetmek
(BİRİNİN) NABZINA GÖRE ŞERBET VERMEK : Turkish Turkish
irinin hoşuna gidecek, gururunu okşayacak yolda davranmak
(BİRİNİN) NAZARINDA : Turkish Turkish
irinin düşüncesine göre, birinin gözünde
(BİRİNİN) NAZINI ÇEKMEK : Turkish Turkish
her istediğini yerine getirmek
(BİRİNİN) OCAKINA DÜŞMEK : Turkish Turkish
irine sığınmak, ondan yardım istemek
(BİRİNİN) OCAKINA İNCİR DİKMEK : Turkish Turkish
irinin evini barkını dağıtmak
(BİRİNİN) ÖFKESİ TOPUKLARINA ÇIKMAK : Turkish Turkish
çok öfkelenmek
(BİRİNİN) ÖLÜSÜNÜ ÖPMEK : Turkish Turkish
yemin sözü olarak kullanılır
(BİRİNİN) OMZUNA BİNMEK : Turkish Turkish
yük olmak, ağırlık vermek
(BİRİNİN) ÖNÜNDE PERENDE ATILMAMAK : Turkish Turkish
aldatılamamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani