Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AZLIK : Turkish Turkish

az olma durumu, "çokluk" karşıtı

AZLIK : Turkish Turkish

azınlık

AZLOLUNMAK : Turkish Turkish

görevinden alınmak, görevinden çıkarılmak

AZMA : Turkish Turkish

azmak eylemi

AZMA : Turkish Turkish

ıki ayrı ırkın karışmasından doğan, kırma, °melez, °metis

AZMAK : Turkish Turkish

su birikmiş çukur ya da hendek

AZMAK, -AR : Turkish Turkish

taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak

AZMAK, -AR : Turkish Turkish

(deniz, ırmak vb. için) kabarmak, taşmak

AZMAK, -AR : Turkish Turkish

(yara, hastalık vb. için) etkili, tehlikeli duruma gelmek

AZMAK, -AR : Turkish Turkish

cinsel duyguları artmak

AZMAK, -AR : Turkish Turkish

çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek

AZMAK, -AR : Turkish Turkish

(hayvan için) ıki ayrı ırktan doğmak

AZMAK, -AR : Turkish Turkish

yolunu kaybetmek, şaşırmak

AZMAN : Turkish Turkish

çok gelişmiş

AZMAN : Turkish Turkish

ıki ayrı ırkın karışmasından doğan, azma, kırma, °melez

AZMAN : Turkish Turkish

kerestelik tomruk

AZMANLIK : Turkish Turkish

melez döllerde görülen ana, babaya göre daha üstün özellik

AZMETMEK, -DER : Turkish Turkish

ir işteki engelleri yenmeye karar vermiş olmak, vazgeçmemek

AZMETTİRMEK : Turkish Turkish

ir eylemi kesinlikle yapmasına karar verdirmek, bir şeyi yapmaya yönlendirmek

AZNAVUR : Turkish Turkish

ıriyarı, kırıcı, asık yüzlü, sert kimse

AZNAVUR GİBİ : Turkish Turkish

zalimce davranan

AZNİF : Turkish Turkish

ir tür domino oyunu

AZOİK : Turkish Turkish

ıçinde taşıl bulunmayan (toprak)

AZOİK : Turkish Turkish

en eski yerbilimsel (sistem)

AZOİK : Turkish Turkish

yaşam içermeyen