Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BABASOYLULUK : Turkish Turkish

soyluluğun baba tarafına dayandırılması

BABATATLISI, -NI : Turkish Turkish

ir çeşit hamur tatlısı, şambaba

BABAYANİ : Turkish Turkish

gösterişi ve özentisi olmayan

BABAYİĞİT : Turkish Turkish

güçlü kuvvetli

BABAYİĞİT : Turkish Turkish

mert, korkusuz adam

BABAYİĞİT : Turkish Turkish

ir girişimde kendine güvenebilecek durumda olan

BABAYİĞİTLİK : Turkish Turkish

abayiğit olma durumu, babayiğitçe davranış, kabadayılık, yiğitlik, mertlik

BABET : Turkish Turkish

kısa ökçeli, hafif kadın ayakkabısı

BABIÂLİ : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu döneminde ıstanbul'da sadrazamlık ve başka önemli devlet kurumlarının bulunduğu yapı

BABİLİK : Turkish Turkish

xix. yüzyılda ıran'da ali muhammed bab'ın kurduğu, bahailiğe kaynaklık eden dinsel öğreti

BAÇ, -ÇI : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu'nda gümrük vergisi

BAÇ, -ÇI : Turkish Turkish

zorla alınan para, °haraç

BACA : Turkish Turkish

dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan maden ya da tuğla yol

BACA : Turkish Turkish

suyolu, lağım, maden ocağı gibi yeraltı yapılarının hava deliği

BACA : Turkish Turkish

sivri ve yüksek yapısal biçim

BACA BAŞI : Turkish Turkish

ocağın üstündeki taş raf

BACA KULAĞI : Turkish Turkish

ocağın iki yanında taştan yapılmış ufak raf

BACA KÜLAHI : Turkish Turkish

acayı korumak için kullanılan konik ek parça

BACA TOMRUĞU : Turkish Turkish

acanın damdan yukarı bölümü

BACAK : Turkish Turkish

vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü

BACAK : Turkish Turkish

hayvanlarda yürümeye ya da atlamaya yarayan organ

BACAK : Turkish Turkish

kimi şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri, ayak

BACAK : Turkish Turkish

(oyun kâğıtlarında) oğlan, °vale

BACAK BACAK ÜSTÜNE ATMAK : Turkish Turkish

otururken bir bacağını ötekinin üstüne koyarak oturmak

BACAK KADAR : Turkish Turkish

ufacık