Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BAĞAN : Turkish Turkish

vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşüt

BAĞAN : Turkish Turkish

ölü doğan kuzunun derisi

BAĞBOĞAN : Turkish Turkish

küsküt

BAĞBOZUMU, -NU : Turkish Turkish

ağda ürünün toplanması

BAĞBOZUMU, -NU : Turkish Turkish

u işin yapıldığı mevsim, güz, sonbahar

BAĞCI : Turkish Turkish

ağ yetiştirip ürününü satan kimse

BAĞCIK : Turkish Turkish

ağlama işinde kullanılan şerit biçiminde bağ

BAĞCILIK : Turkish Turkish

ağ yetiştirme ve ürününü alma işi

BAĞCIRCIRI : Turkish Turkish

soluk renkli, ince bacaklı, büyük kanatlı, küçük cırcırböceği

BAĞDADİ : Turkish Turkish

ağaç direkler üzerine çakılmış çıtalara sıva vurularak yapılan (duvar ya da tavan)

BAĞDADİ : Turkish Turkish

yapılarda kullanılan çıta

BAĞDALAMAK : Turkish Turkish

düşürmek için ayağını birinin ayaklarına takmak, çelme atmak

BAĞDAMAK : Turkish Turkish

irkaç şeyi birbirine geçirerek bağlamak

BAĞDAMAK : Turkish Turkish

ıçinden çıkılamayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek

BAĞDAŞ : Turkish Turkish

sol ayağını sağ uyluğun, sağ ayağını sol uyluğun altına alarak oturma biçimi

BAĞDAŞ KURMAK : Turkish Turkish

u biçimde oturmak

BAĞDAŞIK : Turkish Turkish

her yeri aynı özelliği gösteren, °mütecanis, °homojen

BAĞDAŞIK : Turkish Turkish

metinlerin anlamca bütünlük, tutarlılık göstermesi, böyle algılanması özelliği

BAĞDAŞIKLAŞMAK : Turkish Turkish

ağdaşık duruma gelmek, °homojenleşmek

BAĞDAŞIKLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ağdaşık duruma getirmek, °homojenleştirmek

BAĞDAŞIKLIK : Turkish Turkish

ağdaşık olma durumu, homojenlik

BAĞDAŞIKLIK : Turkish Turkish

ağdaşık olma, algılanma özelliği

BAĞDAŞILMAK : Turkish Turkish

ağdaşmak eylemine konu olmak

BAĞDAŞIM : Turkish Turkish

tutarlık, tutarlılık, °insicam

BAĞDAŞMA : Turkish Turkish

ağdaşmak eylemi, °imtizaç