Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BAĞITLI : Turkish Turkish

ağıtla bağlanmış olan, mukaveleli

BAĞKESEN : Turkish Turkish

makaslıböcek

BAĞLAÇ : Turkish Turkish

eş görevli sözcükleri ya da önermeleri birbirlerine bağlayan sözcük türü, °rabıt

BAĞLAÇ ÖBEĞİ ( YA DA GRUBU) : Turkish Turkish

ağlaçla ya da bağlaçsız, birliktelik ilgisiyle bağlanmış olan aynı nitelikte iki ya da daha çok sözcükten oluşan öbek

BAĞLAÇLI : Turkish Turkish

ağlacı olan

BAĞLAÇLI TAMLAMA : Turkish Turkish

adları, sıfatları arasına bağlaç alan ad ya da sıfat tamlaması

BAĞLAÇLI YANTÜMCE : Turkish Turkish

ileşik tümcelerde "ki" bağlacıyla temel tümceye bağlanan yantümce

BAĞLAM : Turkish Turkish

cinsleri aynı ya da birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, °deste, °buket

BAĞLAM : Turkish Turkish

ir koşuktaki dörtlüklerin her biri, °bent

BAĞLAM : Turkish Turkish

(herhangi bir olguda) olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı, °kontekst

BAĞLAM : Turkish Turkish

ir dil birimini çevreleyen, ondan önce ya da sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim ya da birimler bütünü

BAĞLAM : Turkish Turkish

tümcede bir sözcüğün, paragrafta bir tümcenin, metin içinde bir paragrafın yerini çevreleyen anlamını belirginleştiren, kendinden önce ve sonra gelen öğeler, bağlantılar bütünü

BAĞLAMA : Turkish Turkish

ağlamak eylemi

BAĞLAMA : Turkish Turkish

anadolu folklorunda üç çift telli saz

BAĞLAMA : Turkish Turkish

yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb

BAĞLAMA ULACI : Turkish Turkish

"ve" bağlacı görevinde kullanılarak, kendinden sonraki çekimli eyleme ya da eylemsiye zaman ve kişi bakımlarından uyan ulaç

BAĞLAMACI : Turkish Turkish

ağlama yapan ya da satan kimse

BAĞLAMACI : Turkish Turkish

ağlama çalan kimse

BAĞLAMAK : Turkish Turkish

ağ ya da başka bir araçla tutturmak

BAĞLAMAK : Turkish Turkish

düğümlemek

BAĞLAMAK : Turkish Turkish

(yara için ilaç koyup) bezle sarmak

BAĞLAMAK : Turkish Turkish

denk yapmak, paket yapmak

BAĞLAMAK : Turkish Turkish

oluşmak, tutmak, meydana gelmek

BAĞLAMAK : Turkish Turkish

ir iş ya da kimse için ayırmak, tahsis etmek

BAĞLAMAK : Turkish Turkish

(bir iş için) anlaşma yapmak