Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BAKİYE : Turkish Turkish

artık, artan, kalan, geri kalan, kalıntı

BAKİYE : Turkish Turkish

(muhasebecilikte) hesapta kalan para

BAKKAL : Turkish Turkish

yiyecek, içecek ve başka gereksinim maddelerini perakende olarak satan kimse

BAKKAL : Turkish Turkish

u gibi şeylerin satıldığı dükkân

BAKKAL ÇAKKAL : Turkish Turkish

akkal ve benzeri kimseler

BAKKAL DEFTERİ (GİBİ) : Turkish Turkish

karışık, düzensiz yazılarla dolu (defter)

BAKKAL KÂĞIDI (GİBİ) : Turkish Turkish

kalın ve kaba kâğıt

BAKKALA BIRAKMA! : Turkish Turkish

ir işi "bakalım!" diyerek savsaklamak isteyenlere söylenir

BAKKALİYE : Turkish Turkish

akkal dükkânında satılan şeyler

BAKKALİYE : Turkish Turkish

üyük bakkal dükkânı

BAKKALLIK : Turkish Turkish

akkalın işi

BAKLA : Turkish Turkish

aklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, taneleri badıç içinde bulunan bir bitki (vicia faba)

BAKLA : Turkish Turkish

u bitkinin yeşil ürünü ya da kuru tanesi

BAKLA : Turkish Turkish

ir zinciri oluşturan halka ya da parçalardan her biri

BAKLA DÖKMEK ( YA DA ATMAK) : Turkish Turkish

akla ile fala bakmak

BAKLA KADAR : Turkish Turkish

(bit, pire gibi küçük böcekler için) çok iri

BAKLAÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

sarımtırak eflatuna çalan beyaz

BAKLAÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

u renkte olan

BAKLAGİLLER : Turkish Turkish

akla, fasulye, akasya, keçiboynuzu gibi, badıçlı pek çok sebze ve ağaçları içine alan, ikiçenekli ayrı taçyapraklılardan büyük bir bitki familyası, °bakliye

BAKLAKIRI, -NI : Turkish Turkish

at donlarından koyu ve iri lekeli kır

BAKLALIK : Turkish Turkish

akla tarlası

BAKLAMSI : Turkish Turkish

akla biçiminde olan

BAKLAN : Turkish Turkish

anguta benzeyen kırmızı renkli bir çeşit yabankazı (otis tarda)

BAKLAVA : Turkish Turkish

çok ince, kat kat yufkadan yapılarak arasına badem, ceviz gibi harçlarla hazırlanan tatlı

BAKLAVA BÖREK : Turkish Turkish

(bir başka şeyle karşılaştırıldığında) çok kolay ve zevkli (iş)