Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BAKLAVA BÖREK : Turkish Turkish

çok tokluk durumunda "baklava börek olsa yemem" biçiminde kullanılır

BAKLAVA DİLİMİ (BİÇİMİ) : Turkish Turkish

eşkenar dörtgen biçiminde olan

BAKLAVACI : Turkish Turkish

aklava yapan ya da satan kimse

BAKLAVACILIK : Turkish Turkish

aklava yapma ya da satma işi

BAKLAVALI : Turkish Turkish

aklava biçimli olan

BAKLAVALIK : Turkish Turkish

aklava yapımında kullanılan ya da baklava yapmaya elverişli olan

BAKLAYI AĞZINDAN ÇIKARMAK : Turkish Turkish

sabrı tükenip o zamana değin söylemediği şeyleri söylemeye başlamak

BAKLAYI AĞZINDAN ÇIKARMAK : Turkish Turkish

açık söylemekten kaçındığı bir konuyu sonunda açıklamak

BAKLİYAT : Turkish Turkish

aklagillerden elde edilen ürün

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

akışı bir şey ya da yer üzerine çevirmek

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

aramak

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

(yer için) yüzü bir yöne doğru olmak

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyin gelişmesi ya da iyi bir durumda kalması için emek vermek

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

eslemek, geçindirmek

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

(bir iş) birinden beklenmek

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

(hasta için) muayene etmek, tedavi etmek

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

yoklamak, incelemek, denemek

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

ir işi yapmak, bir işi yapmakla görevli olmak

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

yapılabilmesi bir şeye bağlı bulunmak

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

gözetmek, ilgilenmek

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

(renklerde) benzemek, andırmak

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

önem vermek, önem vererek üzerinde durmak

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

anlamak, farkına varmak

BAKMAK, -AR : Turkish Turkish

aşka bir şeyle ilgilenmeyip elindeki ya da önündeki işle uğraşır olmak

BAKRAÇ : Turkish Turkish

çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova