Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BALCI : Turkish Turkish

arı yetiştirip bal alan ya da satan kişi

BALÇIK : Turkish Turkish

ıçinde çeşitli organik özdekler bulunan daha çok killi, koyu, yapışkan çamur, mil (i)

BALÇIK : Turkish Turkish

güçlük çıkartan

BALÇIK : Turkish Turkish

ıçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak

BALÇIK HURMASI ( YA DA BALÇIK İNCİRİ) : Turkish Turkish

sandıklara basarak kurutulan hurma (ya da kuru incir)

BALÇIKBALIĞI : Turkish Turkish

güney amerika'da tatlı sularda yaşayan bir balık türü

BALÇIKLAMA : Turkish Turkish

alçıkla sıvama

BALCILIK : Turkish Turkish

arı yetiştirme ya da bal alıp satma işi

BALDIR : Turkish Turkish

acağın dizden ayak bileğine kadar olan bölümü, incik

BALDIR : Turkish Turkish

u bölümün yumuşak ve şişkin olan arka tarafı

BALDIR : Turkish Turkish

acağın dizden ayak bileğine kadar olan bölümü, incik

BALDIR : Turkish Turkish

u bölümün yumuşak ve şişkin olan arka tarafı

BALDIR BACAK : Turkish Turkish

açık saçık konuların işlenmesi

BALDIR BACAK : Turkish Turkish

açık saçık konuların işlenmesi

BALDIR KEMİĞİ : Turkish Turkish

aldırda bulunan iki kemikten ince olanı (fibula)

BALDIR KEMİĞİ : Turkish Turkish

aldırda bulunan iki kemikten ince olanı (fibula)

BALDIR PATLATAN : Turkish Turkish

güreşte hasmın bir ayağını tutarak dizkapağına kadar büküp üzerine yüklenme oyunu

BALDIR PATLATAN : Turkish Turkish

güreşte hasmın bir ayağını tutarak dizkapağına kadar büküp üzerine yüklenme oyunu

BALDIRAK : Turkish Turkish

don ve pantolon gibi giysilerin dizden aşağı olan bölümü

BALDIRAK : Turkish Turkish

kılıç kayışının aşağı uzanan parçası

BALDIRAN : Turkish Turkish

maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen ağılı bitkilerin ortak adı, ağıotu

BALDIRAN : Turkish Turkish

u bitkiden çıkarılan ağı

BALDIRAN ŞERBETİ : Turkish Turkish

acılar çekerek, yüzsuyu dökerek çok zor elde edilen kazanç

BALDIRANLIK : Turkish Turkish

çok baldıran yetişen yer

BALDIRGAN : Turkish Turkish

aldıran