Turkish
(BİRİYLE) MERHABAYI KESMEK : Turkish Turkish
iriyle ilgisini, selamını kesmek, görüşmemek
(BİRİYLE) MÜLAKAT YAPMAK : Turkish Turkish
ir kimsenin bir konu ya da sorunla ilgili görüşlerini almak
(BİRİYLE) SELAM SÖYLEMEK ( YA DA YOLLAMAK) : Turkish Turkish
irine esenleme haberi göndermek
(BİRİYLE) SELAMI SABAHI KESMEK : Turkish Turkish
her türlü ilişkisine son vermek
(BİRİYLE) TEMAS ETMEK ( YA DA BİRİYLE TEMASTA BULUNMAK) : Turkish Turkish
görüşüp konuşmak
(BİRİYLE) TEMAS ETMEK ( YA DA BİRİYLE TEMASTA BULUNMAK) : Turkish Turkish
değinmek
(BİRİYLE) TEMAS ETMEK ( YA DA BİRİYLE TEMASTA BULUNMAK) : Turkish Turkish
cinsel ilişkide bulunmak
(BİRŞEYİ) ZİHNİNE YERLEŞTİRMEK : Turkish Turkish
unutulmayacak bir biçimde aklında tutmak
(BU İŞE) RUFAİLER KARIŞIR : Turkish Turkish
u iş öyle karışık ki bunu kimse çözemez
(BU SÖZLERE) KARNIM TOK : Turkish Turkish
u sözlere kanılmadığını, önem verilmediğini anlatmak için kullanılır
(BU, ŞU, O) SAYEDE : Turkish Turkish
u yüzden, bu nedenle
(BÜTÜN) ÇIPLAKLIKIYLA : Turkish Turkish
hiçbir şey saklamaksızın, olduğu gibi
(CADDELER, SOKAKLAR) ADAM ALMAMAK : Turkish Turkish
son derece kalabalık olmak
(ÇAY, IRMAK, DAĞ) GEÇİT VERMEK : Turkish Turkish
geçilecek bir yeri olmak
(ÇOCUĞU) SÜT ÇALMAK : Turkish Turkish
ozuk süt, çocuğu hasta etmek
(ÇOCUK, BEBEK) SIRASINI KAYBETMEK : Turkish Turkish
hastalık ya da başka bir neden dolayısıyla uyku ve meme zamanını şaşırmak
(DAVAYI) NAKZEN GÖRMEK : Turkish Turkish
temyiz tarafından bozulan bir karar üzerine bozma nedenlerini de göz önünde tutarak davaya yeniden bakmak
(DAVAYI) NAKZEN İADE ETMEK : Turkish Turkish
ir yargı kararını, yargılama yöntemine ilişkin hükümler bakımından yerinde görmeyip bozarak, hükmü veren mahkemeye geri göndermek
(DİMYAT'A) PİRİNÇE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLMAK : Turkish Turkish
üyük bir kazanç arkasından koşarken eldekini de kaçırmak
(DÜNYAYA) KAZIK KAKMAK : Turkish Turkish
umulduğundan pek çok yaşamak
(EL, AYAK VE PARMAK) ÇİVİ GİBİ OLMAK : Turkish Turkish
çok üşümek, donmak
(FALAN) AŞAĞI (FALAN) YUKARI : Turkish Turkish
ir kimsenin adının dilden düşürülmediğini, onun pek gözde olduğunu anlatır
(FALAN) AŞAĞI (FALAN) YUKARI : Turkish Turkish
ir hizmette çok kullanılan kişice, yakınma olarak kullanılır
(GÖNLÜNÜ, İÇİNİ) FERAH : Turkish Turkish
iç rahatlığını, huzurunu koru
(HALATI) YISA ETMEK : Turkish Turkish
çekmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani