Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BANKA CÜZDANI : Turkish Turkish

ankada hesabı olanların sahip oldukları küçük defter

BANKACI : Turkish Turkish

ankacılık işlemleriyle uğraşan ya da bankada görevli kimse

BANKACILIK : Turkish Turkish

anka işletimi

BANKACILIK : Turkish Turkish

ankacının mesleği

BANKADAN ÇEKMEK ( YA DA ALMAK) : Turkish Turkish

ankadaki hesabından para almak

BANKALARARASI : Turkish Turkish

ankalararası ilişkiler

BANKAYA YATIRMAK : Turkish Turkish

ankadaki hesabına para koymak

BANKER : Turkish Turkish

anka sahibi

BANKER : Turkish Turkish

ankacı

BANKER : Turkish Turkish

para, altın gibi taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse, faizci, °sarraf

BANKER : Turkish Turkish

çok zengin kimse

BANKERLİK : Turkish Turkish

para ve sermaye piyasalarında taşınır değerlerin alım satım ve pazarlamasını yapan, para toplayıp kredi veren kişi ya da kuruluşların yaptıkları iş

BANKET, -Tİ : Turkish Turkish

asfalt yolun yan tarafındaki toprak bölüm

BANKİZ : Turkish Turkish

deniz buzulu, buzla

BANKNOT, -TU : Turkish Turkish

devlet bankası tarafından piyasaya çıkarılan kâğıt para

BANKO : Turkish Turkish

ışyerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, başvurucuyla görevli arasında bulunan tezgâh

BANKO : Turkish Turkish

talih oyunlarında ortada bulunan paranın tümüne oynandığını anlatır

BANKO : Turkish Turkish

talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para

BANKO : Turkish Turkish

talih oyunlarında oyunu yöneten kimse

BANKO : Turkish Turkish

sonucun kesin olduğu anlamına gelir

BANLAMAK : Turkish Turkish

horoz ötmek

BANLAMAK : Turkish Turkish

ağırmak, haykırmak

BANLIK : Turkish Turkish

osmanlı döneminde macaristan, slovenya dolaylarındaki sancak beylerinin ünvanı ya da onların yönettikleri toprak

BANLİYÖ : Turkish Turkish

genellikle oturma alanı niteliğinde olan, kent merkezinden uzakta ya da sınırlarına yakın yerlerde bulunan kent bölümü, dolay, yörekent, °varoş

BANLİYÖ TRENİ : Turkish Turkish

il sınırları içinde işleyen tren