Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BARBAR : Turkish Turkish

uygarlaşmamış, yabanıl, °yabani, °vahşi

BARBAR : Turkish Turkish

kaba ve kırıcı

BARBARCA : Turkish Turkish

arbar gibi

BARBARCA : Turkish Turkish

kaba ve kırıcı bir davranışla

BARBARLAŞMAK : Turkish Turkish

arbar gibi davranmak

BARBARLIK : Turkish Turkish

arbar olma durumu, kaba, kötü davranış, görgüsüzlük, vahşilik, yabanilik, °vahşet

BARBAŞI : Turkish Turkish

halk oyunlarından barda sıranın en sağında bulunan ve başı çeken kişi

BARBATA : Turkish Turkish

kalelerde mazgal ve mazgal siperlerinin oluşturduğu girintili çıkıntılı dış duvarların üst bölümü

BARBEKÜ : Turkish Turkish

açık havada ızgara ya da kızartma yapmaya yarayan ocak

BARBUNYA : Turkish Turkish

arbunyagillerden, kırmızı pullu, beyaz etli, kemikli bir balık (mullus barbatus)

BARBUNYA : Turkish Turkish

taneleri yuvarlak, oval ya da yassı, kırmızı benekli bir tür fasulye

BARBUNYAGİLLER : Turkish Turkish

dikenli yüzgeçliler alttakımına giren vücutları iri pullarla kaplı barbunya ve tekir türleri iyi bilinen bir familya

BARBUT, -TU : Turkish Turkish

zarla oynanan bir çeşit kumar

BARÇA : Turkish Turkish

ortaçağda kullanılan kürekli ve yelkenli taşıma gemisi

BARÇA : Turkish Turkish

kalyon türünden küçük savaş gemisi

BARÇAK : Turkish Turkish

kılıç kabzasının siperi

BARDA : Turkish Turkish

fıçıçı keseri

BARDA : Turkish Turkish

dam ustalarının kullandığı, başının bir ucu çember parçası biçiminde eğri, öbür ucu keskin çekiç

BARDA : Turkish Turkish

harç karıştırma aracı

BARDABAŞ : Turkish Turkish

serseri, haşarı, saygısız (kimse)

BARDACIK : Turkish Turkish

ir tür yaş incir

BARDACIK : Turkish Turkish

ir tür erik

BARDAK : Turkish Turkish

su ve benzeri şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap

BARDAK : Turkish Turkish

ir bardağın alacağı miktar

BARDAK : Turkish Turkish

(kimi bölgelerde) testi, ibrik