Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
(HANYA'YI KONYA'YI) GÖSTERMEK ( YA DA ÖĞRETMEK) : Turkish Turkish

- dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek

(HASTA) SABAHA ÇIKMAMAK : Turkish Turkish

sabaha kadar yaşayamamak, ölmek

(HAVA) AYAZA ÇEKMEK : Turkish Turkish

soğuk artmak, dona çekmek

(HAVA) DONA ÇEKMEK : Turkish Turkish

hava, suları donduracak kadar soğumak

(HAYVANA) EYER VURMAK : Turkish Turkish

eyeri hayvanın sırtına koyup bağlamak

(HER BİRİ, BAŞKA BİR) HAVA ÇALMAK : Turkish Turkish

her biri, birbiriyle çelişen, birbirine uymayan davranış ve düşüncede bulunmak

(HERHANGİ BİR BİÇİM) KOLAYINA GELMEK : Turkish Turkish

ir işin herhangi bir biçimde yapılmasını daha kolay bulmak

(HERHANGİ BİR NİTELİKTE) KALEMİ OLMAK : Turkish Turkish

herhangi bir nitelikte yazı yazabilmek

(HERHANGİ BİR ŞEY) PAHASINA : Turkish Turkish

sonucunu ya da olacağını bile bile; karşılığında

(HERHANGİ BİR ŞEYE) TALİM ETMEK : Turkish Turkish

az para karşılığında çalışmak

(HERHANGİ BİR ŞEYE) TALİM ETMEK : Turkish Turkish

hep aynı şeyi yemek zorunda olmak

(HERHANGİ BİR ŞEYİ) SOKAKTA BULMAMAK : Turkish Turkish

(herhangi bir şeyi) değerli ve önemli bulmak

(HERHANGİ BİR YERDE) NE ARIYOR : Turkish Turkish

ne, neden oraya gitmiş

(HERHANGİ BİR YILIN) KURASI OLMAK : Turkish Turkish

o yıl askerlik çağına girenlerden olmak

(HERHANGİ BİR) PLANDA (OLMAK) : Turkish Turkish

herhangi bir nitelik ya da durumda (olmak)

(HERHANGİ BİR) ZEMİNDE : Turkish Turkish

konuda

(IÇİNE YA DA GÖNLÜNE) SU SERPİLMEK : Turkish Turkish

ferahlamak

(IKİ VEKTÖRÜN) GEOMETRİK TOPLAMI : Turkish Turkish

iki ardışık kenarı, belirli iki vektörle gösterilen bir paralelkenarda, bu vektörlerin ortak bulundukları noktadan çıkan köşegenin oluşturduğu üçüncü vektör; iki kuvvetin bileşkesini belirtir

(IŞ) ÇORBAYA DÖNMEK : Turkish Turkish

karmakarışık, içinden çıkılmaz bir duruma gelmek

(IŞ) POT GELMEK : Turkish Turkish

sonu iyi olmamak, ters gelmek

(IŞ) ŞAKA GÖTÜRMEMEK : Turkish Turkish

(bir iş) hafifsemeye, dikkatsizliğe gelmemek

(IŞ) ŞAKA GÖTÜRMEMEK : Turkish Turkish

şakadan hoşlanmamak

(IŞ) SARP A SARMAK : Turkish Turkish

güçlükler ortaya çıkmak, çözülmesi çok güç bir duruma gelmek

(IŞ) ŞİRAZESİNDEN ÇIKMAK : Turkish Turkish

düzenini yitirmek, çığırından çıkmak

(IŞİ YA DA DURUMU) DUMAN OLMAK : Turkish Turkish

çok kötü duruma düşmek