Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BATA ÇIKA : Turkish Turkish

güçlükle, zorlukla

BATAK : Turkish Turkish

üzerine basınca çöken çamurlaşmış toprak

BATAK : Turkish Turkish

hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış

BATAKÇI : Turkish Turkish

orcunu ödememeyi alışkanlık haline getirmiş olan (kimse)

BATAKÇI : Turkish Turkish

eline geçen parayı batıran

BATAKÇIL : Turkish Turkish

ataklıkları seven, bataklıklarda yaşayan (bitki, hayvan)

BATAKÇULLUĞU, -NU : Turkish Turkish

çullukgillerden, bataklıklarda yaşayan, rengi kahverengiye çalan siyah, 30 cm. uzunluğunda bir çulluk türü (gallinago gallinago)

BATAKHANE : Turkish Turkish

gidenlerin dolandırıldığı ya da kötü bir durumda bırakıldığı yer

BATAKHANE : Turkish Turkish

ışlerin zamanında ve gereğince yapılmadığı yer

BATAKLI : Turkish Turkish

ataklığı olan (yer)

BATAKLIK : Turkish Turkish

çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge

BATAKLIK GAZI : Turkish Turkish

metan

BATAKLIKBAYKUŞU, -NU : Turkish Turkish

aykuşgiller familyasından, sırt tüyleri pasrengi olan, bataklıklarda yaşayan bir kuş türü, ishakkuşu (asio flammeus)

BATAKLIKÇULLUĞU, -NU : Turkish Turkish

uzun gagalı, kahverengi çizgili, benekli bataklık kuşu

BATAKLIKKETENİ, -Nİ : Turkish Turkish

papirüs familyasından, bataklıklarda yetişen bir bitki, pamukotu (eriophorum)

BATAR : Turkish Turkish

zatürree

BATARYA : Turkish Turkish

en küçük topçu birliği

BATARYA : Turkish Turkish

savaş gemilerinde borda topları ve bunların bulunduğu güverte parçası

BATARYA : Turkish Turkish

irkaç aygıtın bir araya getirilerek belirli biçimde eklenmesinden oluşan akım

BATERİ : Turkish Turkish

orkestrada vurularak çalınan çalgıların tümü

BATERİST : Turkish Turkish

ateri çalan kimse

BATİ : Turkish Turkish

yavaş, ağır

BATI : Turkish Turkish

yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, günindi, °garp

BATI : Turkish Turkish

u yönde olan, bu yönle ilgili, °garbi

BATI : Turkish Turkish

ulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, °garp