Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BAYAĞI : Turkish Turkish

(.'.) her zamanki gibi olan, hiçbir özelliği bulunmayan

BAYAĞI : Turkish Turkish

(.'..) hemen hemen, neredeyse, °âdeta

BAYAĞI : Turkish Turkish

gerçekten, çok, oldukça, epey

BAYAĞI : Turkish Turkish

çok iyi

BAYAĞI : Turkish Turkish

ir eylemin, durumun kesinliğini belirtir

BAYAĞI KAÇMAK : Turkish Turkish

(söz, davranış, giyiniş için) yakışmamak, uygunsuz olmak

BAYAĞICA : Turkish Turkish

ayağı gibi, bayağıya kaçan biçimde

BAYAĞIKESİR : Turkish Turkish

ondalık olmayan kesir

BAYAĞILAŞMAK : Turkish Turkish

ayağı bir durum almak, bayağı bir duruma girmek, adileşmek

BAYAĞILAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ayağılaşmasına neden olmak

BAYAĞILIK : Turkish Turkish

ayağı olma durumu ya da bayağıca davranış, adilik

BAYAN : Turkish Turkish

"hanım" yerine kullanılan bir san

BAYAN : Turkish Turkish

kadın özel adları yerine kullanılır

BAYAT, -TI : Turkish Turkish

taze olmayan

BAYAT, -TI : Turkish Turkish

güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok yinelenmiş

BAYATİ : Turkish Turkish

türk müziğinde uşşak dörtlüsüne buselik beşlisi katılmasıyla yapılmış eski bir makam

BAYATLAMAK : Turkish Turkish

ayat duruma gelmek, tazeliğini yitirmek

BAYATLATMAK : Turkish Turkish

tazeyken kullanmayıp, bayatlaması için bekletmek

BAYATLIK : Turkish Turkish

ayat olma durumu

BAYGIN : Turkish Turkish

ayılmış, kendinden geçmiş

BAYGIN : Turkish Turkish

süzgün

BAYGIN : Turkish Turkish

gönül vermiş

BAYGIN : Turkish Turkish

ınsanı kendinden geçirir gibi olan

BAYGIN BAYGIN : Turkish Turkish

süzgün süzgün, süzülerek

BAYGIN DÜŞMEK : Turkish Turkish

çok yorulmak