Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BEĞENCE : Turkish Turkish

ir yapıtın başına konulan, yetkili bir kimsenin yazdığı, övücü tanıtma yazısı, °takriz

BEĞENDİRMEK : Turkish Turkish

eğenilmesini, hoş görünmesini sağlamak

BEĞENİ : Turkish Turkish

güzel ya da çirkin yargısını verdiren duygu, °zevk

BEĞENİ : Turkish Turkish

güzeli çirkinden ayırma yetisi, °zevk, °gusto

BEĞENİLİ : Turkish Turkish

eğenisi olan, iyi ve güzel şeyleri seçme yeteneği olan, zevkli

BEĞENİLMEK : Turkish Turkish

ıyi ve güzel bulunmak

BEĞENİLMEK : Turkish Turkish

sevilmek, hoşa gitmek

BEĞENİŞ : Turkish Turkish

eğenme

BEĞENİSİZ : Turkish Turkish

eğeniden yoksun ya da beğenilmeyecek şeyleri beğenen, zevksiz

BEĞENMEK : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi iyi ya da güzel bulmak

BEĞENMEMEK : Turkish Turkish

ıyi ya da güzel bulmamak

BEĞENMEMEK : Turkish Turkish

kuşku duymak, kuşkuyla karşılamak

BEĞENMEZLİK : Turkish Turkish

eğenmeme, iyi ya da güzel bulmama

BEGONYA : Turkish Turkish

egonyagillerden, dekoratif yaprakları ve renkli çiçekleri olan, pek çok çeşitleri bulunan sıcak ülke bitkisi (begonia)

BEGONYAGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, örneği begonya olan bir bitki familyası

BEGÜM : Turkish Turkish

hint prenseslerine verilen san

BEHAVYORİZM : Turkish Turkish

davranışçılık

BEHEMEHAL, -Lİ : Turkish Turkish

her halde, ne olursa olsun, ne yapıp yapıp, °mutlaka

BEHER : Turkish Turkish

her bir

BEHER : Turkish Turkish

kimyada hacim ölçümünde kullanılan kap

BEHEY : Turkish Turkish

çıkışma bildirmek için kullanılan bir ünlem

BEHİMİ : Turkish Turkish

hayvanca, hayvan gibi

BEHRE : Turkish Turkish

pay, °nasip, °hisse

BEİS GÖRMEMEK : Turkish Turkish

sakınca, zarar görmemek

BEİS YOK : Turkish Turkish

zararı yok, önemi yok