Turkish
Turkish
BERRAK : Turkish Turkish
açık, anlaşılır, arınmış
BERRAKLAŞMAK : Turkish Turkish
errak duruma gelmek, durulaşmak
BERRAKLAŞTIRMAK : Turkish Turkish
ir şeyi berrak duruma getirmek
BERRAKLIK : Turkish Turkish
errak olma durumu, duruluk
BERRİ : Turkish Turkish
karayla (toprakla) ilgili, karasal
BERTARAF : Turkish Turkish
ir yana, şöyle dursun
BERTARAF ETMEK : Turkish Turkish
ortadan kaldırmak, gidermek
BERTARAF OLMAK : Turkish Turkish
ortadan kalkmak, yok edilmek
BERTİK : Turkish Turkish
yara, bere
BERTİK : Turkish Turkish
ıncinmiş, burkulmuş
BERTİK : Turkish Turkish
deride mor leke, çürük
BERTİLMEK : Turkish Turkish
ıncinmek, burkulmak
BERTİLMEK : Turkish Turkish
erelenmek, yaralanmak
BERTİLMEK : Turkish Turkish
morarmak, çürümek
BERTMEK, -ER : Turkish Turkish
ertilmek
BERZAH : Turkish Turkish
can sıkıcı yer
BERZAH : Turkish Turkish
kıstak
BEŞ : Turkish Turkish
dörtten sonra gelen sayının adı ve bu sayıyı gösteren rakam, 5, v
BEŞ : Turkish Turkish
dörtten bir artık
BEŞ AŞAĞI BEŞ YUKARI : Turkish Turkish
yaklaşık olarak, belli bir sayıdan biraz eksik ya da biraz artık olarak
BEŞ BETER : Turkish Turkish
çok kötü, besbeter
BEŞ DUYU : Turkish Turkish
dokunma, görme, işitme, koklama, tat alma duyuları
BEŞ ON : Turkish Turkish
az sayıda, biraz
BEŞ PARA ALMAMAK : Turkish Turkish
hiç para almamak
BEŞ PARA ETMEZ : Turkish Turkish
hiçbir değeri yok
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani