Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BEŞ PARALIK : Turkish Turkish

değersiz, aşağılık, bayağı

BEŞ PARALIK ETMEK : Turkish Turkish

irini, ayıplarını yüzüne vurup dile düşürmek

BEŞ PARALIK OLMAK : Turkish Turkish

alçalmak, kusurları açığa çıkmak

BEŞ PARASIZ : Turkish Turkish

parasız, yoksul

BEŞ PARMAK BİR OLMAZ : Turkish Turkish

insanlar arasında çeşitli yönlerden farklılıkların bulunması doğaldır

BEŞ VAKİT NAMAZ : Turkish Turkish

günün belirli beş vaktinde kılınan namaz

BEŞ YILDIZLI OTEL : Turkish Turkish

nitelik bakımından en üst düzeyde olan otel

BEŞAMEL : Turkish Turkish

süt katılarak muhallebi kıvamında pişirilen beyaz sos

BEŞARET, -Tİ : Turkish Turkish

ıyi haber, muştu, erim, °müjde

BESBEDAVA : Turkish Turkish

çok ucuz, sudan ucuz

BESBELLİ : Turkish Turkish

açık, apaçık, çok belli

BESBETER : Turkish Turkish

çok kötü

BEŞBIYIK : Turkish Turkish

ıri muşmula

BEŞER : Turkish Turkish

ınsanoğlu, insan

BEŞER : Turkish Turkish

eş sayısının üleştirme biçimi, her birine beş, her seferinde beşi bir arada

BESEREK : Turkish Turkish

tüylü, besili, damızlık erkek deve

BEŞERİ : Turkish Turkish

ınsanoğluyla ilgili

BEŞERİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ınsanlık, insanoğulları

BESERMEK : Turkish Turkish

esermek besermek

BEŞGEN : Turkish Turkish

eş kenarlı çokgen

BESİ : Turkish Turkish

yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi

BESİ : Turkish Turkish

ir şeyi istenilen durumda tutmak, oturtmak ya da desteklemek için kullanılan takoz gibi parçalar

BESİ : Turkish Turkish

eslenen, besiye çekilmiş hayvan

BESİ : Turkish Turkish

kurbanlık hayvan

BEŞİBİRYERDE : Turkish Turkish

özellikle kırsal kesimdeki kadınların taktıkları, beş altından oluşan takı