Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BEY : Turkish Turkish

günümüzde erkek adlarından sonra kullanılan saygı sanı

BEY : Turkish Turkish

erkek özel adları yerine kullanılır

BEY : Turkish Turkish

eş, koca

BEY : Turkish Turkish

zengin, ileri gelen kimse, bay

BEY : Turkish Turkish

ıskambil kâğıtlarında birli

BEY : Turkish Turkish

oy gibi küçük bir toplumun ya da küçük bir devletin başkanı

BEY : Turkish Turkish

komutan

BEY GİBİ YAŞAMAK : Turkish Turkish

olluk içinde yaşamak

BEY KARDEŞ : Turkish Turkish

erkekler için seslenme sözü

BEYABAN : Turkish Turkish

çöl, sahra

BEYAN : Turkish Turkish

söyleme, bildirme

BEYAN : Turkish Turkish

ir yapıtta, düşüncelerin, duyguların,imgelerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu alan bir yazın bilgisi dalı

BEYAN ETMEK : Turkish Turkish

ildirmek, söylemek, ileri sürmek, anlatmak

BEYANAT, -TI : Turkish Turkish

demeç, bildiri

BEYANATTA BULUNMAK ( YA DA BEYANAT VERMEK) : Turkish Turkish

demeç vermek

BEYANNAME : Turkish Turkish

ildirge

BEYAZ : Turkish Turkish

pamuk, süt gibi şeylerin rengi, ak, "kara" karşıtı

BEYAZ : Turkish Turkish

ak renkte olan

BEYAZ : Turkish Turkish

ir şeyin beyaz bölümü

BEYAZ : Turkish Turkish

eyaz ırktan olan kimse

BEYAZ : Turkish Turkish

(baskıda) normal karalıkta görünen harf çeşidi

BEYAZ : Turkish Turkish

eroin

BEYAZ EŞYA : Turkish Turkish

uzdolabı, fırın, çamaşır ve bulaşık makinesi gibi dayanıklı eşyalar

BEYAZ ETMEK ( YA DA BEYAZA ÇEKMEK) : Turkish Turkish

yazıyı temize çekmek

BEYAZ IRK : Turkish Turkish

avrupa, kuzey amerika, güney ve batı asya ile kuzey afrika'da yaşayan ve teninin rengi açık olan ırk