Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BEYİNSİ : Turkish Turkish

beyne benzeyen

BEYİNSİZ : Turkish Turkish

eyni olmayan

BEYİNSİZ : Turkish Turkish

akılsız, düşüncesiz

BEYİNSİZLİK : Turkish Turkish

akılsızlık, düşüncesizlik

BEYİNÜÇGENİ, -Nİ : Turkish Turkish

eynin alt tarafındaki üç kıvrımlı yuvarlak çıkıntı

BEYİT, -YTİ : Turkish Turkish

ev

BEYİT, -YTİ : Turkish Turkish

anlam bakımından birbirine bağlı iki dizeden oluşmuş koşuk parçası

BEYLERBEYİ, -Nİ : Turkish Turkish

sancak beylerinin başı

BEYLİK : Turkish Turkish

ey olma durumu

BEYLİK : Turkish Turkish

devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, °miri

BEYLİK : Turkish Turkish

herkesin kullandığı, çok bilinen, herkesin bildiği, basmakalıp

BEYLİK : Turkish Turkish

ahat yaşama

BEYLİK : Turkish Turkish

merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emirlik, °emaret

BEYLİK : Turkish Turkish

hükümet

BEYLİK : Turkish Turkish

ir çeşit asker battaniyesi

BEYLİK FIRIN HAS ÇIKARIR 1. : Turkish Turkish

kişilerin yaptığı işi devlet yaparsa eksiksiz ve iyi yapar

BEYLİKÇİ : Turkish Turkish

padişah divanı kaleminin başı

BEYNAMAZ : Turkish Turkish

("binamaz" sözcüğünden) namaz kılmayan

BEYNELMİLEL : Turkish Turkish

uluslararası,

BEYNELMİLELCİLİK : Turkish Turkish

uluslararasıcılık, °enternasyona-lizm

BEYNİ BULANMAK : Turkish Turkish

sersemlemek, rahat düşünemez olmak

BEYNİ BULANMAK : Turkish Turkish

ir işin oluş, gidiş biçiminden kötü bir şey sezinleyerek kuşkulanıp huzuru kaçmak

BEYNİ KARINCALANMAK : Turkish Turkish

zihin yorgunluğundan düşünemez olmak

BEYNİ SULANMAK : Turkish Turkish

düzgün düşünemez duruma gelmek, bunamak

BEYNİNDE : Turkish Turkish

arasında