Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BEZGİNLEŞMEK : Turkish Turkish

ezgin duruma gelmek

BEZGİNLİK : Turkish Turkish

ezgin olma durumu, usanç, bıkkınlık

BEZGİNLİK GETİRMEK : Turkish Turkish

yorulmak, usanmak, bıkmak

BEZGİNLİK VERMEK : Turkish Turkish

yormak, usandırmak, bıktırmak

BEZİ HERKESİN ARŞININA GÖRE VERMEZLER : Turkish Turkish

genel kurallar kişilerin isteklerine göre bozulamaz

BEZİK : Turkish Turkish

ir çeşit iskambil kâğıdı oyunu

BEZİLMEK : Turkish Turkish

ezmek eylemine konu olmak

BEZİR, -ZRİ : Turkish Turkish

keten tohumu

BEZİR, -ZRİ : Turkish Turkish

eziryağı

BEZİRGÂN : Turkish Turkish

tüccar

BEZİRGÂN : Turkish Turkish

alışverişte çok kâr amacını güden kimse

BEZİRGÂN : Turkish Turkish

mesleğini salt kazanç için kullanan kimse

BEZİRGÂN : Turkish Turkish

yahudilere verilen ad

BEZİRGÂNBAŞI : Turkish Turkish

padişahın kullanacağı çuha, bez, tülbent gibi eşyaları sağlamak ve bunları korumakla görevli kimse

BEZİRGÂNBAŞI : Turkish Turkish

ir çocuk oyunu

BEZİRGÂNLIK : Turkish Turkish

ezirgânca davranış

BEZİRLEMEK : Turkish Turkish

eziryağıyla yağlamak

BEZİRYAĞI, -NI : Turkish Turkish

keten tohumundan çıkarılan ve yağlıboya, vernik yapımında kullanılan, çabuk kuruyan bir yağ

BEZMEK : Turkish Turkish

ezgin duruma gelmek, bezginlik getirmek, bıkıp usanmak

BEZSİ : Turkish Turkish

ez görünüşünde, dokusunda ya da yapısında olan

BEZTÜYLER : Turkish Turkish

itkilerde salgı çıkaran tüyler

BEZZAZ : Turkish Turkish

kumaş satan kimse, manifaturacı

BEZZAZLIK : Turkish Turkish

kumaş satma işi, °manifaturacılık

: Turkish Turkish

izmut'un simgesi

BİAT ETMEK ( YA DA EDİLMEK) : Turkish Turkish

ir kimsenin egemenliğini tanımak (birinin egemenliği tanınmak)