Turkish
BİAT, -Tİ : Turkish Turkish
ir kimsenin egemenliğini tanıma
BİATLON : Turkish Turkish
ir tür kayak sporu
BİBEHRE : Turkish Turkish
payı olmayan, pay almamış
BİBER : Turkish Turkish
patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen bir bitki (capsicum annuum)
BİBER : Turkish Turkish
u bitkinin, tazeyken sebze olarak yenilen ya da kurutulup baharat olarak yararlanılan ürünü
BİBER GİBİ : Turkish Turkish
çok acı
BİBER GİBİ YANMAK : Turkish Turkish
(deri, göz vb.) çok acımak
BİBERİYE : Turkish Turkish
allıbabagillerden, akdeniz çevresinde çok yetişen, yaprakları güzel kokulu bir bitki (rosmarinus officinalis)
BİBERLEMEK : Turkish Turkish
iber serpmek, biber katmak
BİBERLİ : Turkish Turkish
ıçine biber katılmış
BİBERLİ : Turkish Turkish
acı
BİBERLİK : Turkish Turkish
iber konulan küçük kap
BİBERLİK : Turkish Turkish
iber yetiştirilen yer
BİBERON : Turkish Turkish
genellikle süt çocuklarına, kimi zaman da hayvan yavrularına süt ve sulu yiyecekleri içirmekte kullanılan emzikli şişe
BİBERSİZ : Turkish Turkish
ıçine biber katılmamış
BİBERSİZ : Turkish Turkish
acısız
BİBİ : Turkish Turkish
abanın kız kardeşi, hala
BİBLİYOFİL : Turkish Turkish
kitapsever
BİBLİYOFİLİ : Turkish Turkish
kitapseverlik
BİBLİYOGRAF : Turkish Turkish
kitap ve graphein yazmak) kaynakça uzmanı
BİBLİYOGRAFİK : Turkish Turkish
kaynakçasal
BİBLİYOGRAFYA : Turkish Turkish
kaynakça
BİBLİYOMAN : Turkish Turkish
ibliyomanisi olan (kimse)
BİBLİYOMANİ : Turkish Turkish
sayrılık derecesine varan kitap edinme tutkusu, kitap düşkünlüğü
BİBLİYOTEK : Turkish Turkish
kitaplık, kütüphane
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani