Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ACEMKÜRDİ : Turkish Turkish

türk müziğinde bileşik bir makam

ACEMLALESİ, -Nİ : Turkish Turkish

taşkırangillerden, turuncu ve sarı renkte çiçekli, yıllık ve çok yıllık türleri olan, tohumla saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi, güneştopu

ACENTE : Turkish Turkish

ir kuruluşun mali ya da ticari işlerini kazanç karşılığında yürüten ticarethane

ACENTE : Turkish Turkish

vapur ortaklığı ya da banka şubesi

ACENTE : Turkish Turkish

ir kurumun ya da şubelerinin başında bulunan kimse

ACENTE : Turkish Turkish

ir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak bir ticarethane ya da işletmeyi ilgilendiren bağıtlarda aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse

ACENTELİK : Turkish Turkish

acentenin yaptığı iş

ACENTELİK : Turkish Turkish

acente kuruluşu

ACEP : Turkish Turkish

acaba

ACEZE : Turkish Turkish

acizler, güçsüzler, düşkünler, eli ermezler

AÇGÖZLÜ : Turkish Turkish

mal ya da yiyecek içecek gibi şeylere doymak bilmeyen, gözü aç, doymaz, gereksinimlerin-den daha çoğunu isteyen, hırslı, °tamahkâr, °haris

AÇGÖZLÜLÜK : Turkish Turkish

açgözlü olma durumu ya da açgözlüye yakışacak davranış, doymazlık, aşırı isteklilik, hırs, °tamahkârlık, °tamah

ACI : Turkish Turkish

tat alma organında kimi maddelerin bıraktığı yakıcı duyum, "tatlı" karşıtı

ACI : Turkish Turkish

tadı bu nitelikte olan

ACI : Turkish Turkish

tatlı olmayan, şekersiz

ACI : Turkish Turkish

keskin, hoşa gitmeyen, sert

ACI : Turkish Turkish

(renk için) koyu

ACI : Turkish Turkish

dışarıdan gelen bir etkiyle dış organlarda birdenbire duyulan ve o etkilerin kalkmasıyla geçen rahatsızlık, ağrı, sızı, sancı, °elem, °ıstırap

ACI : Turkish Turkish

kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, °ıstıraplı

ACI : Turkish Turkish

ölüm, yangın, deprem gibi olayların yarattığı üzüntü, °keder, °elem

AÇI : Turkish Turkish

irbirini kesen iki yüzeyin ya da iki doğrunun oluşturduğu girinti ya da çıkıntı

AÇI : Turkish Turkish

irbirini kesen iki yüzey ya da aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim

AÇI : Turkish Turkish

görüş, değerlendirme, yön

ACI ACI : Turkish Turkish

acı olarak, acı vererek, acı duyurarak

ACI ACI : Turkish Turkish

dokunaklı, kırıcı, üzücü olarak