Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AFİYETLE : Turkish Turkish

ağız tadıyla, keyifle

AFORİZM : Turkish Turkish

özlüsöz, özdeyiş

AFOROZ : Turkish Turkish

hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen "cemaatten kovma" cezası

AFOROZ ETMEK : Turkish Turkish

kilise birliğinden çıkarmak

AFOROZ ETMEK : Turkish Turkish

darılıp biriyle konuşma-mak, adını duymak bile istememek, topluluktan çıkarmak

AFOROZLAMAK : Turkish Turkish

aforoz etmek, kovmak

AFOROZLU : Turkish Turkish

aforoz edilmiş, kovulmuş, uzaklaştırılmış

AFRA TAFRA : Turkish Turkish

çalımla

AFRALI TAFRALI : Turkish Turkish

çalımlı

AFRİKAANS : Turkish Turkish

güney afrika'da konuşulan hollandacadan türemiş bir dil

AFRİKADOMUZU, -NU : Turkish Turkish

çiftparmaklılardan, kalın derili, afrika'da yaşayan ve yabandomuzuna benzer bir hayvan (phacochoerus aethiopicus)

AFRİKALI : Turkish Turkish

afrika'da yaşayan ya da afrika doğumlu olan kimse

AFRİKAMENEKŞESİ, -Nİ : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden tüylü yapraklı, mor, pembe, beyaz renkli çiçekleri olan, çok yıllık otsu bir bitki (saint paulia ionantha)

AFRODİZYAK : Turkish Turkish

cinsel isteği kışkırtıcı (madde)

AFRODİZYAK : Turkish Turkish

hekimlik ve eczacılıkta bu tür etkisi olan ilaç ve maddeler

AFŞAR : Turkish Turkish

oğuz türkleri soyundan ıran'ın kuzeyinde, anadolu'nun daha çok güneyinde, afganistan'ın kimi bölgelerinde yaşayan topluluk

AFSUN : Turkish Turkish

üyü, °füsun, °efsun, °sihir

AFSUNCU : Turkish Turkish

üyücü, üfürükçü, °sihirbaz

AFSUNLAMAK : Turkish Turkish

üyülemek

AFSUNLANMAK : Turkish Turkish

üyülenmek

AFSUNLU : Turkish Turkish

üyülü, efsunlu, sihirli, °füsunkâr

AFTOS : Turkish Turkish

oynaş, °dost

AFUR TAFUR : Turkish Turkish

çalım

AFYON : Turkish Turkish

olgunlaşmamış haşhaş kapsüllerine yapılan çizintilerden sızan, sonradan katılaşan süt

AFYON : Turkish Turkish

ıçinde morfin ve kodein gibi birçok uyuşturucu maddeler bulunan, güçlü bir zehir olmakla birlikte, hekimlikte kullanılan değerli bir ilaç