Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AĞAÇA ÇIKSA PABUCU YERDE KALMAZ : Turkish Turkish

davranışlarına engel olacak hiçbir takıntısı yok

AĞAÇBALI : Turkish Turkish

ağaçlardan sızan zamk benzeri sıvı, akındırık, °reçine

AĞAÇÇIK : Turkish Turkish

taflan gibi, dalları dibinden başlayarak çatallanan küçük ağaç

AĞAÇKAKAN : Turkish Turkish

serçegillerden, ağaç kurtlarıyla geçinen bir kuş (picus)

AĞAÇKAVUNU, -NU : Turkish Turkish

turunçgillerden, taçyaprakları mavimsi pembe bir ağaç (citrus medica)

AĞAÇKAVUNU, -NU : Turkish Turkish

u ağacın iri bir limon görünüşündeki buruşuk kabuklu yemişi

AĞAÇKESEN : Turkish Turkish

kurtçukları en çok gül fidanları üzerinde yaşayarak yapraklara zarar veren, zar kanatlılardan kara renkli bir böcek (hylotoma)

AĞAÇLAMAK : Turkish Turkish

ağaçlandırmak

AĞAÇLANDIRMAK : Turkish Turkish

ir yeri ağaçlı duruma getirmek, bir kentin ağaç sayısını çoğaltmak

AĞAÇLANMAK : Turkish Turkish

ağaçlı duruma gelmek

AĞAÇLI : Turkish Turkish

ağacı olan

AĞAÇLIK : Turkish Turkish

ağaç öbeği

AĞAÇLIK : Turkish Turkish

ağacı bol olan (yer)

AĞAÇMİNESİ, -Nİ : Turkish Turkish

mineçiçeğigillerden, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, kırmızı, mor çiçekli bir ağaççık (lantana)

AĞAÇÖLÇER : Turkish Turkish

ir ağacın çap, yükseklik gibi değerlerini ölçmeye yarayan araç

AĞAÇSANSARI, -NI : Turkish Turkish

sansargillerden, sırtı koyu esmer, karnı daha açık, iyi tırmanan, postu değerli bir memeli türü (martes martes)

AĞAÇSI : Turkish Turkish

yüksekliği çok olmayan, sapı dibinden dallanan odunlaşmış bitkiler

AĞAÇSIL : Turkish Turkish

ağaçla ilgili

AĞAÇSIL : Turkish Turkish

ağaçlardan oluşan

AĞAÇSIL : Turkish Turkish

ağaç cinsinden olan

AGÂH : Turkish Turkish

ilir, bilgili, haberli, uyanık, öngörülü

AGÂH OLMAK : Turkish Turkish

ilgi edinmiş olmak

AĞALANMAK : Turkish Turkish

ağa tavrı takınarak çalım atmak

AĞALIK : Turkish Turkish

ağa olma durumu

AĞALIK : Turkish Turkish

kibar ve cömertçe davranış