Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AĞIRLIK : Turkish Turkish

saygınlık, etki gücü, °nüfuz

AĞIRLIK BASMAK ( YA DA AĞIRLIK ÇÖKMEK) : Turkish Turkish

gevşeklik ve uyku gelmek

AĞIRLIKLI : Turkish Turkish

değerlendirmelerde, herhangi bir konu ya da evreye olağanın üzerinde ve belli bir oranda, fazladan tanınan (değer)

AĞIRLIKLI : Turkish Turkish

yetki gücü olan, nüfuzlu

AĞIRLIKSIZ : Turkish Turkish

ağırlığı olmayan

AĞIRLIKSIZLAŞMA : Turkish Turkish

ir kişinin ya da nesnenin uzamda yerçekimi etkisinden kurtulmuşçasına yükselmesi olayı

AĞIRLIKSIZLIK : Turkish Turkish

yerçekimi etkilerinin yok olduğu durum

AĞIRŞAK : Turkish Turkish

ıği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarımküre biçiminde, ortası delik tahta ya da kemik parça

AĞIRŞAK : Turkish Turkish

teker biçiminde yassı nesne, °kurs

AĞIRŞAKLANMAK : Turkish Turkish

çıbanda ya da (erinlik sırasında) memede ağırşak biçiminde bir tümsek oluşmak

AĞIRSAMA : Turkish Turkish

ağırsamak eylemi

AĞIRSAMAK : Turkish Turkish

irine karşı soğuk davranarak sıkıntı verdiğini anlatmak

AĞIRSAMAK : Turkish Turkish

ir işi yavaş yapmak, önemsememek, ilgilenmemek

AĞIRSEMAİ : Turkish Turkish

klasik türk müziğinde sözlü bir form

AĞIRSIKLET : Turkish Turkish

kimi spor dallarında yarışmacıların ağırlığı ile sınırlandırılan sınıflama, başağırlık

AĞIRSU : Turkish Turkish

kimi atom pillerinde ağırlaştırıcı olarak kullanılan, suya benzer sıvı

AĞIRYAĞ : Turkish Turkish

kalınyağ

AĞIŞ : Turkish Turkish

ağmak eylemi ya da biçimi

AĞIŞ : Turkish Turkish

(su buharının ve başka gazların) yerden havaya doğru çıkışı, "yağış" karşıtı

AĞIT : Turkish Turkish

ir ölünün, gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını ya da büyük yıkımların acılı etkilerini dile getiren söz ya da okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, °mersiye

AĞIT : Turkish Turkish

ağlama

AĞIT : Turkish Turkish

ir halk koşuğu türü,°mersiye

AĞIT YAKMAK ( YA DA TUTTURMAK) : Turkish Turkish

ağıt söylemek

AĞITÇI : Turkish Turkish

kimi yerlerde, ölüye ağıt söylemek için parayla tutulan kimse, sagucu

AĞITÇILIK : Turkish Turkish

ağıtçının yaptığı iş