Multilingual Turkish Dictionary Turkish

AĞITLAMA : Turkish Turkish

ölmüşleri anmak için düzenlenen törende okunan övgü

AĞITSAL : Turkish Turkish

ağıtla ilgili

AĞIZ : Turkish Turkish

yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü

AĞIZAĞIZA : Turkish Turkish

hastanın ağzından ya da burnundan üfleyerek, doğrudan akciğerlerine basınçla hava doldurmayı sağlayan yapay solunum yöntemi

AĞIZAĞIZA : Turkish Turkish

ıki damarın birbirine açılması

AĞIZBİRLİĞİ, ETMEK : Turkish Turkish

ir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşmak, sözbirliği etmek

AĞIZBİRLİĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

ir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşma

AĞIZDAN : Turkish Turkish

yazılı olmayarak, sözle, sözlü, °şifahi

AĞIZLAK : Turkish Turkish

kimi nefesli çalgılarda ağızlığın dudağa dayanan bölümünde hunimsi tepe çukurluğu, ağızlık

AĞIZLAMAK : Turkish Turkish

ir işe başlamak

AĞIZLAMAK : Turkish Turkish

ir parçayı yuvasına geçirmek için önce yuvanın ağzını ayarlamak

AĞIZLAMAK : Turkish Turkish

ir boğazın ya da bir limanın ağzını ortalamak

AĞIZLAŞMAK : Turkish Turkish

sözleşmek, anlaşmak

AĞIZLAŞMAK : Turkish Turkish

(ıki kan damarı) birbiri içine açılmak

AĞIZLATMAK : Turkish Turkish

ir şeyi ağızlamak, kesici bir aletin körlenen ağzını keskinleştirmek, bilemek

AĞIZLI : Turkish Turkish

ağzı herhangi bir biçimde olan

AĞIZLI : Turkish Turkish

ağzı olan

AĞIZLIK : Turkish Turkish

ir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç

AĞIZLIK : Turkish Turkish

nefesli çalgılarda ağza gelen yer, ağızlak

AĞIZLIK : Turkish Turkish

yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılan kapak

AĞIZLIK : Turkish Turkish

kuyu bileziği

AĞIZLIK : Turkish Turkish

su döşeminde su alıp vermeye yarayan vanalı uç

AĞIZLIK : Turkish Turkish

hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri gibi kafes

AĞIZLIK : Turkish Turkish

(dokumacılıkta) çözgünün açılıp kapandığı ve içinden mekiğin geçtiği yer

AĞIZLIK : Turkish Turkish

telefon ve benzeri aygıtlarda ağıza yaklaştırılan bölüm, almaç, °ahize