Turkish
AĞLANMAK : Turkish Turkish
ağlamak eylemi yapılmak
AĞLANMAK : Turkish Turkish
ıçin için ağlamak
AĞLANMAK : Turkish Turkish
sürekli (parasızlıktan) yakınmak
AĞLAŞMAK : Turkish Turkish
irlikte ağlamak
AĞLAŞMAK : Turkish Turkish
sızlanmak
AĞLATI : Turkish Turkish
konusunu efsanelerden ya da tarihsel olaylardan alan acıklı sonuçlarla bağlanan bir tür tiyatro yapıtı, °trajedi, °facia
AĞLATICI : Turkish Turkish
ağlamaya yol açan
AĞLATISAL : Turkish Turkish
ağlatı ile ilgili, ağlatı özelliği taşıyan, °trajik
AĞLATISAL : Turkish Turkish
çok acıklı, °feci, °trajik
AĞLATMAK : Turkish Turkish
ağlamasına yol açmak
AĞLAYA AĞLAYA : Turkish Turkish
ağlayarak
AĞLAYASI GELMEK : Turkish Turkish
ağlayacak gibi olmak
AĞLAYICI : Turkish Turkish
kimi yerlerde ölünün ardından ağlamak için para ile tutulan kimse, ağıtçı
AĞLAYIŞ : Turkish Turkish
ağlamak eylemi ya da biçimi
AĞLI : Turkish Turkish
ağı belirten nitelikte olan (don, şalvar, pantolon): uzun ağlı şalvar giyermiş
AGLÜTİNASYON : Turkish Turkish
kümeleşim, pıhtılaşma
AĞMA : Turkish Turkish
ağmak eylemi
AĞMA : Turkish Turkish
akanyıldız, ağan, °şahap
AĞMAK : Turkish Turkish
sarkmak, aşağıya inmek, eğilmek, °meyletmek
AĞMAK : Turkish Turkish
yükselmek, yukarı çıkmak
AĞMAN : Turkish Turkish
eksiklik, kusur, °ayıp
AĞMANTARLAR : Turkish Turkish
ınsan ve hayvanlarda hastalığa yol açan ve birçok türü içine alan ilkel bitkiler topluluğu
AĞNAK : Turkish Turkish
at, eşek, katır gibi hayvanların yatıp debelendikleri yer
AĞNAM : Turkish Turkish
sayım vergisine verilen ad
AĞNAMAK : Turkish Turkish
yere yatıp yuvarlanmak, debelenmek, sırtını yerde kaşımak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani