Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AĞNAMCI : Turkish Turkish

ağnam vergisi toplayan kimse

AGNOSTİK : Turkish Turkish

ilinemezci, bilinemezcilik öğretisini benimseyen (kimse)

AGNOSTİK : Turkish Turkish

ilinemezciliğe ilişkin

AGNOSTİSİZM : Turkish Turkish

ilinemezcilik

AGOP'UN KAZI GİBİ BAKMAK : Turkish Turkish

aptal aptal bakmak

AGORA : Turkish Turkish

yunan klasik döneminde, sitenin yönetim, politika, ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, forum, çarşı

AGRAF : Turkish Turkish

kanca, kopça

AGRANDİSMAN : Turkish Turkish

(fotoğrafçılıkta) fotoğraflara boyut kazandırma işlemi, büyültme

AGRANDİSÖR : Turkish Turkish

(fotoğrafçılıkta) temel işlevi fotoğrafları büyütme ve onlara boyut kazandırma olan makine, büyülteç

AGREMAN : Turkish Turkish

ir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı ya da onayı, kabul belgesi

AĞRI : Turkish Turkish

vücudun herhangi bir yerinden gelen hoşa gitmeyen sağlıksızlık duygusu, ağrıma, sızlama, sızı, sancı, yel, acı, °elem, °ıstırap, °veca

AĞRI : Turkish Turkish

yönünden tarafından

AĞRI DİNDİRİCİ : Turkish Turkish

ağrı dindiren (ilaç)

AĞRI KESİMİ : Turkish Turkish

ağrı duyusunun kendiliğinden ya da sağaltım sonucu yok olması, °analjezi

AĞRI SI TUTMAK : Turkish Turkish

(gebe kadın için) doğum sancıları başlamak

AĞRI SI TUTMAK : Turkish Turkish

(sayrı bir organ) ağrımaya başlamak

AĞRI SIZI : Turkish Turkish

ağrı

AĞRI UYARICI : Turkish Turkish

ağrı duygusu uyaran ya da doğum sancısını başlatan (ilaç)

AĞRI VERİCİ : Turkish Turkish

ağrı duygusu uyandıran (madde, nesne)

AĞRIK : Turkish Turkish

ağrı, sancı, yel

AĞRIK : Turkish Turkish

sayrılık

AĞRIKESİCİ : Turkish Turkish

ağrı gideren ya da azaltan ilaç vb., °analjezik

AĞRIKLI : Turkish Turkish

ağrılı

AĞRILI : Turkish Turkish

ağrıyan, ağrısı olan

AĞRIMA : Turkish Turkish

ağrımak eylemi