Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AĞRIMA : Turkish Turkish

veterinerlikte memeli hayvanlarda görülen, kenelerin bulaştırdığı asalakların neden olduğu ateşli hastalık

AĞRIMAK : Turkish Turkish

(vücudun bir yeri) ağrılı olmak

AĞRINMAK : Turkish Turkish

gücenmek, kırılmak

AĞRISIZ : Turkish Turkish

ağrısı olmayan, acı, ağrı vermeyen; ağrı vermeden

AĞRISIZ : Turkish Turkish

dertsiz, tasasız

AĞRITMAK : Turkish Turkish

ağrımasına yol açmak

AĞSI : Turkish Turkish

ağ görünüşünde olan, ağ gibi örülmüş olan

AĞTABAKA : Turkish Turkish

görme sinirinin gözyuvarı içinde dağılmasından oluşan, ağa benzer, ışığa duyarlı zar, °retina

AĞTONOZ : Turkish Turkish

gotik mimarlıkta kullanılmış ağ biçiminde parçalı tonoz

AGU : Turkish Turkish

süt çocuklarının neşelendikleri zaman çıkardıkları ses

AGU BEBEK : Turkish Turkish

üyüdüğü halde bebekliğe özenen çocuklara alay yollu söylenir

AGUCUK : Turkish Turkish

süt çocuğu

AGUCUK : Turkish Turkish

süt çocuğunu sevmek için söylenir

AGULAMAK : Turkish Turkish

agu agu diye ses çıkarmak

AĞUSTOS : Turkish Turkish

yılın 31 gün süren sekizinci ayı

AĞUSTOSBÖCEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

eşkanatlılardan, erkeği yazın, karnının altındaki özel bir organdan kesik ve hep tekdüze ses çıkaran bir böcek; orakböceği (cicada plebeja)

AĞUSTOSBÖCEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

çalışmadan eğlenen kimse

AĞUSTOSBÖCEKLERİ : Turkish Turkish

genç sürgünlerden özsu emerek tarım ve orman bitkilerine zarar veren birçok türün bulunduğu eşkanatlılar familyası

AĞYAPI : Turkish Turkish

irbirine yakın küçük ve çapraz birçok damardan oluşan cevher yatağı

AĞYAR : Turkish Turkish

aşkaları, yabancılar, eller

AH : Turkish Turkish

sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi gibi duygular anlatır

AHA : Turkish Turkish

ışte burada

AHACIK : Turkish Turkish

dikkati çok yakın bir noktaya çekmek için kullanılır

AHALİ : Turkish Turkish

aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak nitelik düşünmeksizin bir ülkede, kentte ya da semtte oturanların tümü, halk, topluluk, toplum

AHAR : Turkish Turkish

hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir bileşim