Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AHARLAMAK : Turkish Turkish

ahar sürmek

AHARLI : Turkish Turkish

aharı olan, üzerine ahar sürülmüş olan

AHBAP : Turkish Turkish

kendisiyle yakın ilişki kurulup, sevilen sayılan kimse, dost, arkadaş, tanıdık, sevdik

AHBAP : Turkish Turkish

seslenme sözü olarak da kullanılır

AHBAP OLMAK : Turkish Turkish

arkadaş olmak, dostluk kurmak, yakınlık kurmak

AHBAPÇA : Turkish Turkish

dostça, içten, teklifsizce

AHBAPÇAVUŞLAR : Turkish Turkish

her vakit birlikte görülen ve birbirine çok bağlı olan arkadaşlar için söylenir

AHBAPLIK : Turkish Turkish

ahbap olma durumu, °ünsiyet

AHBAPLIK ETMEK : Turkish Turkish

arkadaşlık etmek, arkadaşça konuşmak

AHBAPLIK KURMAK : Turkish Turkish

(biriyle) arkadaş olmak

AHBAPLIKA DÖKMEK : Turkish Turkish

yerli yersiz yakınlık göstermek

AHÇI : Turkish Turkish

aşçı

AHÇIBAŞI : Turkish Turkish

aşçıbaşı

AHÇILIK : Turkish Turkish

aşçılık

AHDETMEK : Turkish Turkish

ir şeyi yapmak için kesin söz vermek

AHDETMEK : Turkish Turkish

yemin etmek

AHDİ : Turkish Turkish

antlaşmaya göre olan, antlaşma gereği olan

AHDİATİK : Turkish Turkish

(hıristiyanlara göre ıbranilerde) ısa'dan önceki kutsal kitaplar

AHDİCEDİT : Turkish Turkish

ısa'dan sonraki kutsal kitaplar

AHENGİ BOZULMAK : Turkish Turkish

dirliği düzenliği bozulmak

AHENK KURMAK : Turkish Turkish

uyuşma sağlamak, anlaşma sağlamak

AHENK SAĞLAMAK : Turkish Turkish

düzene sokmak, birliği sağlamak

AHENK TAHTASI : Turkish Turkish

telli çalgılarda, üzerine teller gerilmiş bulunan kapak tahtası

AHENK YAPMAK : Turkish Turkish

çalgılı eğlence düzenlemek

AHENK, -Gİ : Turkish Turkish

uyum, °armoni, °harmoni