Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AK PAK : Turkish Turkish

saçı sakalı ağarmış

AK SAKALDAN YOK SAKALA GELMEK : Turkish Turkish

çok yaşlanıp iyice kuvvetten düşmek

AK, -KI : Turkish Turkish

kar, süt gibi nesnelerin rengi, °beyaz, "kara" karşıtı

AK, -KI : Turkish Turkish

u renkte olan

AK, -KI : Turkish Turkish

temiz, namuslu, lekesiz

AK, -KI : Turkish Turkish

sıkıntısız, rahat, aydın, uğurlu, mutlu

AK, -KI : Turkish Turkish

eyaz leke

AK, -KI : Turkish Turkish

kimi şeylerde beyaz bölüm

AKABİNDE : Turkish Turkish

arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından

AKAÇ : Turkish Turkish

ir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru, oluk ya da başka araç, °dren

AKACAK KAN DAMARDA DURMAZ : Turkish Turkish

herhangi bir zarar karşısında bunun kaçınılmaz olduğunu anlatarak avundurmak için söylenir

AKAÇLAMA : Turkish Turkish

akaçlamak eylemi, °tefcir, °drenaj

AKAÇLAMA : Turkish Turkish

yeraltı sularını toplayan döşem

AKAÇLAMAK : Turkish Turkish

ir yerde birikmiş su vb.yi akıtmak, drene etmek, drenaj yapmak

AKAÇLAMAK : Turkish Turkish

ataklıkları akaç yoluyla kurutmak

AKADEMİ : Turkish Turkish

yüksekokul

AKADEMİ : Turkish Turkish

ilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu

AKADEMİCİ : Turkish Turkish

akademicilik yanlısı olan kimse

AKADEMİCİLİK : Turkish Turkish

esim ya da yontu çalışmasında kurallara bağlılık

AKADEMİK : Turkish Turkish

akademi ile ilgili

AKADEMİK : Turkish Turkish

ilimsel niteliği olan

AKADEMİK : Turkish Turkish

kurallara bağlı

AKADEMİSYEN : Turkish Turkish

akademi üyesi, akademik çalışma yapan, üniversite öğretim üyesi

AKADEMİZM : Turkish Turkish

akademicilik

AKAĞA : Turkish Turkish

saraylarda hizmet gören hadımağalarının beyaz ırktan olanı