Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AKIM DERKEN BOKUM DEMEK : Turkish Turkish

sözünü yolunca söyleyememek

AKİM KALMAK : Turkish Turkish

sonuca ulaşamamak, başarı sağlayamamak

AKIMÖLÇER : Turkish Turkish

ir elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan aygıt, amperölçer, °ampermetre

AKIMTOPLAR : Turkish Turkish

elektrik enerjisini içinde toplayıp gerektiğinde kullanıma verebilecek aygıt, °akü, °akümülatör

AKIN : Turkish Turkish

kalabalık bir insan ya da hayvan kümesinin birbiri ardınca gelmesi

AKIN : Turkish Turkish

düşman topraklarına, tedirgin etme, yıldırma, çapul gibi amaçlarla birdenbire ve toplu olarak yapılan baskın, saldırı

AKIN : Turkish Turkish

ayaktopunda sayı yapmak amacıyla karşı takım kalesine doğru genellikle topluca girişilen eylem, °hücum, °atak

AKIN AKIN : Turkish Turkish

arkası kesilmeyen kalabalık öbekler durumunda

AKIN ETMEK : Turkish Turkish

toplu olarak gitmek, üşüşmek

AKIN YAPMAK : Turkish Turkish

düşman ülkesine saldırmak, baskın yapmak

AKINCI : Turkish Turkish

düşman ülkesine akın yapan birliğin bireyi

AKINCI : Turkish Turkish

görevi karşı tarafa top sürmek ve sayı yapmak olan ön sıradaki oyuncu, °forvet

AKINDIRIK : Turkish Turkish

eçine, ağaçbalı

AKINTI : Turkish Turkish

akmak eylemi, akış, akım

AKINTI : Turkish Turkish

havanın ya da suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, °cereyan

AKINTI : Turkish Turkish

hastalık nedeniyle vücudun bir yerinden sulu madde akması, °seyelan

AKINTI : Turkish Turkish

eğiklik, °meyil

AKINTI : Turkish Turkish

çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı

AKINTI : Turkish Turkish

sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesiyle oluşan durum

AKINTI : Turkish Turkish

sel

AKINTI : Turkish Turkish

kalabalığın devinimi

AKINTI ÇAĞANOZU : Turkish Turkish

akıntıya kapılmış yengeç

AKINTI ÇAĞANOZU : Turkish Turkish

(alay) vücudunda göze çarpacak bir çarpıklık bulunan kimseler için kullanılır

AKINTILI : Turkish Turkish

akıntısı olan, eğik, meyilli

AKINTIYA KAPILMAK : Turkish Turkish

ir akıntının etki alanına girmek, akıntı ile birlikte sürüklenmek