Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AKITICI : Turkish Turkish

ir akışkanın basıncını ayarlamaya yarayan aygıt, °deversör

AKITMA : Turkish Turkish

akıtmak eylemi

AKITMA : Turkish Turkish

kimi hayvanların özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke

AKITMA : Turkish Turkish

un, süt, yağ, yumurta, şeker ya da pekmezle hazırlanan, cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir çeşit tatlı

AKITMA : Turkish Turkish

oşalma, °ejekülasyon

AKITMAK : Turkish Turkish

akmasını sağlamak, akmasına yol açmak, dökmek

AKITMALI : Turkish Turkish

alnında akıtması olan (hayvan)

AKKAN : Turkish Turkish

vücutta özel dolaşım düzeneği olan renksiz sıvı, °lenf

AKKANAT : Turkish Turkish

kuyruğu ve yelesi beyaz at

AKKARINCA : Turkish Turkish

düzkanatlılardan, sıcak ya da ılıman bölgelerde yaşayan, bitkilere çok zarar veren bir böcek cinsi, divik, °termit (termes)

AKKARINCALAR : Turkish Turkish

ağız parçaları iyi gelişmiş, iri başlı, ısırıcı böcekler topluluğu, termitler

AKKAVAK : Turkish Turkish

söğütgillerden, yapraklarının altı beyaz olan bir kavak türü (populus alba)

AKKEFAL : Turkish Turkish

sazangillerden bir cins tatlı su balığı (alburnus)

AKKELEBEK : Turkish Turkish

hemen bütün meyve ağaçlarında tomurcuk düşmanı sayılan, iri ak kanatları kalın, kara damarlı bir kelebek (aporia crataegi )

AKKIZ : Turkish Turkish

killi ve nemli toprakta yetişen, uzun yapraklı mor çiçekli sapları soyularak yenen bir tür diken

AKKOR : Turkish Turkish

işık saçacak beyazlığa varıncaya değin ısıtılmış olan

AKKORLAŞMAK : Turkish Turkish

isınarak akkor duruma gelmek

AKKORLUK : Turkish Turkish

akkor olma durumu

AKKUŞ : Turkish Turkish

leşle geçinen bir tür kuş

AKKUYRUK : Turkish Turkish

tadını artırmak için çay harmanına katılan beyaz bir çay türü

AKLA KARAYI SEÇMEK : Turkish Turkish

çok sıkıntı çekmek, güçlüklerle karşılaşmak

AKLAMA : Turkish Turkish

aklamak eylemi, °ibra

AKLAMA BELGESİ : Turkish Turkish

alacak verecek kalmadığını gösteren belge, °ibraname

AKLAMAK : Turkish Turkish

ağartmak, beyazlatmak

AKLAMAK : Turkish Turkish

ir şeyi temiz duruma getirmek, kirinden arındırmak